Cumhurbaşkanı Erdoğan Hatay’da deprem konutları tesliminde…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları: 

Yaklaşık 1 yıl önce, 6 Şubat’ın erken saatlerinde yaşadığımız depremde kaybettiğimiz canların acısı yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor. Depremde kaybettiğimiz 53 binin üzerinde vatandaşımızın her birine Allah’tan rahmet diliyorum. Deprem 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 7000’e yakın köy ve mahallemizde ağır yıkıma yol açarken, 14 milyon vatandaşımız afetten doğrudan etkilendi.

“14 MİLYON VATANDAŞIMIZ DOĞRUDAN ETKİLENDİ”

14 milyon vatandaşımız afetten doğrudan etkilendi. Depremde yıkılan 39 bine yakın binanın, 26 bininde arama-kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiştir. Ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzernide konteyner kullanılmış, 349 bin haneye kira yardımı yapılmıştır.

“TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU”

Büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin, kardeşliğinin sınandığı dönüm noktalarıdır. Milletimiz bu acı ve tarihi sınamayı başarıyla vermiştir. Asrın felaketini, asrın dayanışmasına dönüştürerek o zor günlerin geride kalmasını temin ettik. Devletimiz tüm imkanlarıyla anında harekete geçerken, Türkiye tek yürek olmuş; milletimiz depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur.”

“Bu yaz ayları deprem bölgesi şehirlerimizde tam bir altyapı seferberliği ile geçecektir”

Hatay’da ve diğer deprem şehirlerimizde yeni yerleşim yerlerinin inşası ve yerinde dönüşümle tüm hak sahiplerinin evlerine veya iş yerlerine kavuşmasını sağlayacağız. Defne Hastanesi ile ilgili ne dediler? Yok böyle bir şey dediler. Ne oldu? Biz Defne’yi yaptık. Açılışını da bizzat bu kardeşiniz, bakanıyla, tüm ekibiyle gerçekleştirdi. Çünkü biz yalan üzerine hiçbir zaman hakikati bina etmedik. Bu hususta vatandaşlarımız müsterih olsun devletlerine ve bize güvensin. Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak. Karşılıklı anlayışla, sabırla, gayretle, dayanışmayla üstesinden gelemiyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Esasen deprem bölgesindeki şehirlerimizde sadece konut ve işleri yapmakla kalmıyoruz. Bu şehirlerimizin meydanlarını ve ana caddelerini tarihi ve kültürel dokularına uygun şekilde yeniden düzenliyoruz. Yine bu şehirlerimizin alt yapısını ayağa kaldırmak için İller Bankamız vasıtasıyla mahalli idarelerimize 56 milyar liralık hibe desteği veriyoruz. İnşallah bu yaz ayları deprem bölgesi şehirlerimizde tam bir altyapı seferberliği ile geçecektir.

“Depremde kaybettiğimiz canların acısı yüreklerimizi yakmayı sürdürmektedir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

Yaklaşık bir yıl önce 6 Şubat gününün erken saatlerinde yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremde kaybettiğimiz canların acısı ilk günkü tazeliği ile yüreklerimizi yakmayı sürdürmektedir. Buradan depremde kaybettiğimiz 53 binin üzerindeki vatandaşımızın her birine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Asrın felaketinde yaralanan 107 binin üzerindeki vatandaşımıza da geçmiş olsun dileklerimi tekrarlamak istiyorum.

“Hamdolsun milletimiz bu acı ve bir o kadar da tarihi sınamayı başarıyla vermiştir”

Deprem 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 7 bine yakın köy ve mahallemizde ağır yıkıma yol açarken, 14 milyon vatandaşımız afetten doğrudan etkilendi. Öyle ki depremde yıkılan 39 bine yakın binanın 26 bininde arama-kurtarma faaliyeti yürütülmesi gerekmiştir. Ayrıca 200 binden fazla ağır hasarlı bina ile karşılaşılmıştır. Deprem bölgesine 1 milyon çadır gönderilmiş, 215 binin üzerinde konteyner kurulmuş, 349 bin haneye kira yardımı yapılmış, taşınma ve destek ödemelerinde bulunulmuştur. Büyük felaketler ve büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, gücünün sınandığı dönüm noktalarıdır. Hamdolsun milletimiz bu acı ve bir o kadar da tarihi sınamayı başarıyla vermiştir. Asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürerek o zor günlerin geride kalmasını temin ettik.

“Türkiye tek yürek tek bilek olmuştur”

Devletimiz tüm imkanlarıyla anında harekete geçerken, Türkiye tek yürek tek bilek olmuş, milletimiz depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur. Toplamda 650 bin personel deprem bölgesindeki müdahale çalışmalarında görev aldı. Aralarında 11 bin 500’ü yabancı ekip mensubu başta olmak üzere 35 bin 250 arama-kurtarma personelimizin 142 bin güvenlik görevlimizin, sağlıkçılarımızın, madencilerimizin, ormancılarımızın, gönüllülerimizin bulunduğu bu kardeşlerimizin hepsine şahsım, milletim adına teşekkür ediyoruz.

“Deprem bölgesi geneline 150 bin tır yardım malzemesi gönderildi”

Aynı şekilde 20 bin iş makinesi ve araç, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 gemi bölgede yürütülen çalışmalara katıldı. Deprem bölgesi geneline 150 bin tır yardım malzemesi gönderilirken, 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı. Günde 4 milyon kişiye yemek hizmeti sunuldu. Esasen bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama-kurtarma ve iyileştirme operasyonudur. Yine afet sonrası hem enkaz kaldırma, hem yeniden inşa çalışmalarının en hızlı yürütüldüğü bir örneği beraberce yaşadık. Depremin ardından şehirlerine, ailelerine, işlerine, arazilerine sahip çıkarak şartların zorluğuna rağmen yerlerinden, yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

“Rabbim ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın”

Yine kısa süreliğine ayrılsa da geri dönüp dört elle memleketine sarılan kardeşlerimiz de teşekkürü hak ediyor. Bu afet bize verdiği pek çok dersin yanı sıra ülkemizde devlet millet dayanışmasının aksi yöndeki tüm gayretlere rağmen en üst düzeyde olduğunu da göstermiştir. Sayısız insanımız ya kendi iradesiyle bizzat gelerek, ya çeşitli yollarla destek sağlayarak, en önemlisi de duası ve gözyaşı ile depremzede vatandaşlarımızın acısını paylaşmıştır. Böylesine vefalı, böylesine diğerkam, böylesine fedakar bir milletin evladı olmakla iftihar ediyoruz. Mutlulukların paylaşarak çoğalması gibi acıların da paylaşılarak katlanılır hale geldiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Rabbim ülkemize ve milletimize bir daha böyle afetler yaşatmasın, böyle imtihanlara maruz bırakmasın diyoruz.

“Hatay depremden en büyük zararı gören şehrimizdir”

Hatay, can kaybı ve yıkılan bina sayısı bakımından depremden en büyük zararı gören şehrimizdir. Depremden sonraki ikinci gün Hatay’a geldiğimizde karşılaştığımız tabloyu asla unutmadık, unutmayacağız. İnsanlık tarihinin en kadim yerleşim yerleri arasında bulunan Hatay’ın yaşadığı yıkım gerçekten çok büyüktü. Bu büyük felaketin ardından Hatay’ın halini görüp gözleri yaşarmayanın, yüreği daralmayanın kalbi kurumuş demektir. Tabi depremin ardından önceliğimizi arama-kurtarma faaliyetlerine, kış şartlarının daha da elzem hale geldiği acil ihtiyaçların karşılanmasına verdik.

“Canla başla çalıştık, çabaladık”

Hatay’da kurulan ve dağıtılan çadır sayısı 286 bini, konteyner sayısı 57 bini bulurken, 38 bin kişiye de yurtlarda ve kamu tesislerinde misafir ettik. Ayrıca kırsal bölgelerde 14 bin 664 konteyner kurarak 57 binin üzerinde insanımıza geçici yuva sağladık. Takip eden aylarda Hatay’ı tekrar tekrar ziyaret ederken sizlere kaybettiğimiz canları elbette geri getiremeyiz ama onun dışındaki tüm kayıpları telafi etmek boynumuzun borcudur sözünü vermiştik. Toprağa verdiğimiz canlarımızı fatihalarla, dualarla, hüzünle yad ederken sizlere verdiğimiz sözleri birer birer yerine getirmek için de canla başla çalıştık, çabaladık. Bir yandan enkazları kaldırırken, diğer yandan süratle yeniden inşa ve ihya faaliyetlerine başladık. Bugüne kadar şehirde yıkılan 14 bine yakın binanın acil yıkılacak ve yıkık yaklaşık 23 bine yakın binanın ayrıca ağır hasarlı 56 binin üzerindeki binanın yüzde 97’sinin enkazlarını kaldırdık.

“150 bine yakın hak sahibi belirledik”

Yapılan tespitler ışığında Hatay’da 135 bin 589’u konut, 15 bin 599’u iş yeri ve 777’si ahır olmak üzere toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirledik. Yapılan detaylı çalışmaların ardandan deprem bölgesi genelindeki hak sahibi sayımız ise 390 bin olarak netleşmiştir. Bugünkü kura törenimizde 6 bin 572’si il ve ilçe merkezlerinde, 703’ü de kırsalda olmak üzere 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz. Hak sahiplerimize yeni yuvalarının hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını, evlerinde sağlıkla, huzurla, mutlulukla oturmalarını diliyorum.