Kemal Kılıçdaroğlu’ndan seçim sonrası ilk grup toplantısı: ‘Kazanamadık!’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçimin ardından ilk grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Kılıçdaroğlu seçim ile ilgili “Beklediğimizi alamadık, kazanamadık” değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan isim vermeden bazı gazetecileri eleştiren CHP lideri, “Kalemini satan gazeteciyi sorgulamak benim görevim” diye konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçimin ardından ilk grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

– Bir milletvekili arkadaşımız, başka bir partiden, ‘Milletvekili olmak istiyorum’ dedi, YSK onayladı. Seçime girdi kazandı. Yargıçlar mazbatasını verdiler. Mazbatayı aldığı tarihten şu ana kadar bu arkadaşımız tutuklu. Biz CHP olarak bu ülkeye demokrasiyi getiren partiyiz. Haksızlığın giderilmesi için mücadele eden bir partiyiz. TBMM Başkanı bu konuda suskun davranamaz. O vekilin derhal parlamentoya gelip yemin etmesi gerekiyor. Demokrasinin erdemi ve güzelliği budur. Keşke böyle bir konuşmayı hiç yapmasaydık.

– Daha acı olanı ise Adalet Bakanı’nın tutuklu ile hükümlüyü ayıramayan bir pozisyonda olmasıdır. Hakkında bir mahkeme kararı yok ki… Ama bunu hükümlü kabul ediyor.

“Yolumuz doğru, yükümüz ağır”

– Bir seçim dönemini geçirdik. Elbette oturup değerlendireceğiz. Her değerlendirmenin kendine göre artıları, eskileri olacaktır. Güzel bir atasözümüz var; “Yolu doğru olanın, yükü ağır olur.” Yolumuz doğrudur ve yükümüz ağırdır. Biz 85 milyonun yükünü çeken bir partiyiz.

– Biz her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Düşüncesini ifade etmek isterken şiddet görenlerin yanında olduk. Aklını kullananların, fakirin yanında olduk. Kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk.

“Ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak benim görevimdir”

– Bize oy veren 25 milyonu aşkın vatandaşımızla aynı duygularla sandığa gittim. Bir ‘değişim’ yapacaktık. Otoriter bir yönetimi demokratik yollarla yolcu edecektik. Beklediğimizi alamadık. Kazanamadık. Eleştiriler elbette ki gelecekti; tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak benim görevimdir. Kalemini satan ve onurlu davranmayan, kendisini savcı yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulamak benim görevimdir.

“İnançla yolumuza devam edeceğiz”

– İnançla ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

– Bu coğrafyanın neresinde yaşarsanız yaşayın aynı hüzünleri yaşıyoruz. Çünkü hedefimiz ve amacımız birdi. Bu ülkeye bütün güzellikleri getirmek istiyorduk. Sakın ola ki bu bizi umutsuzluğa mahkum etmesin. İnsanlık tarihi adalet mücadelesi tarihidir. İnsanlık tarihi hak mücadelesi tarihidir.

 

– Onlar sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemediler. Onlar, ortaya koyduğumuz ideali, Türkiye’yi yönetme irademizi desteklediler. Onlar yalan siyasetinin karşısında oldular. Onlar her türlü iftiraya karşı gerçeklerden ayrılmadılar.

– Hiçbir zalimin karşısında diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Omuzlarımızdaki yükün farkındayız mesele bir fani olarak Kemal Kılıçdaorğlu olayı değil. Kemal Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece neferidir. Yüzyıllardır bu toprakta verilen mücadelenin bir parçası olduysam ne mutlu bana. CHP’nin genel başkanı olma şerefini ömür boyu taşıyacağım. Bugün partimizde yeni üye olan genç kardeşimle aynı duyguyu yaşıyorum…

– Bir genel başkanı olarak partimin yakın geleceğini uzun hedefli yapısını düşünüyorum ve düşünmek zorundayım. Gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi sağlam götüreceğimi herkes bilsin.

– Dev bir çınar, kökleri var.. Filiz derken değişime açık olduğunu belirtiyorum. Değişime dönüşüme açık çınara olarak ifade ediyorum. O çınarımız sürekli yeni filiz verir. Bundan sonraki yüzyıllarda yeniden ayakta tutacak. CHP’nin değerlerini her zaman korudum ve kolladım.

– Bir an olsun namerde boyun eğmedim. Haramzadelerin sofrasına oturmadım. Saray’ın sofrasına diz kırmadım. Sırça köşklere tamah etmedim. Doğru bildiğimi söylemekten asla geri adım atmadım. Üzerime düşeni gözümü kırpmadan yaptım. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmak bunu gerektiriyordu ve bunu yaptım.

– Ben kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde nasıl memleket istediğimi anlattım, yeri geldi tepki gördüm. Asla kızmadım ve muhatapları ikna ettim. Sıkılı yumruklarla tokalaştım. Asla bir araya gelmezler denilen kim varsa Halil İbrahim Sofrası’nda buluşturdum.