CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısı öncesi İBB Başkanı İmamoğlu ile baş başa görüştü. Grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Ben, Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu gibi benim de evladım. Ona sahip çıkmak benim boynumun borcu” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katılıyor. Grup toplantısı öncesi Twitter’dan açıklama yapan İmamoğlu, “Bugün CHP Grup Toplantısı için Ankara’dayım. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettim. Bu süreçte, 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıktığı için teşekkürler.” dedi.
İmamoğlu da CHP grup toplantısını salondan takip ediyor.
“TÜRKİYE’YE DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu “Hiç meraklanmayın halkın iktidarını mutlaka kuracağız” diye sözlerine başladı. CHP lideri, “Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini biliyorum. Hepimiz farkındayız. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’ye huzuru getireceğiz, kucaklaşmayı, helalleşmeyi getireceğiz. Ve bize düşen görev Türkiye’ye demokrasiyi getirmektir” dedi.
“6 genel başkan bir aradayız. Demokrasiyi savunuyoruz. İlk adım demokrasi sonra büyüme ve kalkınma. Her şeyimiz var” diyen CHP lideri, “Demokrasinin olmadığını gösteren bir olay, bir parti genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. 6 milyon oy alan bir siyasi partinin genel başkanı kendi binasına giremiyor. Birlikte mücadele edeceğiz. Bizler taşkınlığa kapılmadan sağduyuyla hareket ederek sandığı bekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, “85-90 yaşında insan hapiste tutulmaz. Devlet intikamla yönetilmez. Devlet adaletle yürütülür. Buradan sesleniyorum, 85-90 yaşında insanlar hapiste kalmasın diyorsanız katkı vermeye hazırız. İntikam duygusuyla devlet yönetilmez” dedi.
Taşeron işçilere seslenen CHP lideri, “Taşeron işçileri Erzurum’da örgütledim. ‘Dernek kurun, sizin sözcünüz ben olacağım’ dedim. Gittiğim her yerde anlattım. Taşeronluğun insanların emeğinin sömürülme aracı olduğunu söyledim. Kadro sözü verdim. Kadrolarını hükümet vermek zorunda kaldı. Hala 150 bine yakın taşeron işçi var. Bunlar da kadro bekliyorlar. Hiç merak etmeyin her biriniz kadro sahibi olacaksınız” diye konuştu.
“ARKASINDAKİ GÜÇ KİM?”
Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kızını, imam nikahıyla evlendirdiği ve çocuğun cinsel istismara uğradığı olaya değinen CHP lideri, “6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması… Bunlarda vallahi de billahi de vicdan, erdem, ahlak yok. Küçük bir çocuk sistematik tecavüze uğradı, bakan ‘2 yıldır haberimiz var’ diyor. Devleti, savcıları, polisleri çalıştırmadılar. Arkasındaki güç kim?” dedi.
“Çocukların süte ihtiyacı var” diyen Kılıçdaroğlu, “Onların yapamadığını yaptığımız için bizi düşünüyorlar, nasıl engelleriz diye. Sen bizi engellemeye çalışacağına millete hizmet et. Okul sütü programını yeniden başlatın” dedi. Kılıçdaroğlu, “Çiftçi perişan vaziyette. 276 milyar lira bankalara borcu var. Kanuna göre 174 milyar lira destek verilmesi gerekirken 39 milyar lira veriyorlar. Senin hakkını bu kardeşin savunacak” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU DAVASI
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İmamoğlu davası hakkında şunları söyledi:
“Her şeyi alenen yaptılar, 85 milyonun önünde adaleti katlettiler. Bunlar olurken, Saray’ın fotoromanı da başka bir pisliğin içinde. 16 milyon insanın sevgilisini görevden alacakmış; sen kimsin Ekrem İmamoğlu kim? İmamoğlu’nun adını ağzına alman için ağzını yıkayacaksın. Sen kendini nasıl onunla kıyaslarsın? Ben senin ne haltlar işlediğini gayet iyi biliyorum. İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır, boğarız sizi.
Millet isyan edince, döndüler. Pergoleci Fahrettin’i devreye koydular. Dikkatleri dağıtmak için cambaza bak oyunu oynadılar. Bu millet cambaz numarasını yemedi. Belediye başkanımız bugün burada. Sizin bilmediğiniz, bizi yakından tanıyanların iyi bildiği bir şeyi sizlere ifade edeceğim.
Ben, Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu gibi benim de evladım. Ona sahip çıkmak benim boynumun borcu. Yankesicilere söylüyorum, bu kantar sizi çekmez. Erdoğan’a da insani olarak bir şey söylemek isterim; ihtiras doymak bilmeyen canavardır. İhtirasının esiri olma, kin kusma, adaletli olmaktan ayrılma.
Çok işimiz var. Bu saçmalıklara ayıracak vaktimiz yok. Adaletin tecelli edeceğini biliyoruz. Hızla Türkiye’yi büyüteceğiz. Herkes görevinin başında, görevini yapacak.
Herkes bilsin, göreceksiniz bunların tamamını hayata geçireceğiz. Herkes Bay Kemal’i beklesin.”